"Roma Bir Günde Kurulmadı" Sözü Ne Demektir?

Gelişmiş ülkeler 3'üncü ve 4'üncü dünya ülkelerinin gelişmemesi için bazı sözler icat etmişlerdir. Bu sözler özellikle bu ülkelerde insanlara adeta bir "ATA SÖZÜ" gibi aşılanmıştır. Batının ve "SÖMÜRGE" devletlerinin bu ve bunun gibi "TOPLUM MÜHENDİSLİĞİ" oyunlarının sebebi nedir? "ROMA BİR GÜNDE KEŞFEDİLMEDİ" SÖZÜNÜN SÖYLENMESİNDEKİ "GERÇEĞİ" SADECE SİZLERE SÖYLEMEK VE ANLATMAK İSTEDİM...
4/14/2004 12:00:00 AM
 
"Roma Bir Günde Kurulmadı" Sözü Ne Demektir?
 
"Roma Bir Günde Kurulmadı" ifadesi, Batılı "sömürge devletlerinin" icadı olarak tanımlanır ve özellikle Doğudaki sömürge ülkelerinde istihdam ve işgücü ile birlikte başarıyı engelleyen bir slogan olarak kullanılmıştır.
 
İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra, gelişmiş ülkeler, 3'üncü ve 4'üncü dünya ülkelerinin gelişmemesi için bu gibi ifadeleri popüler hale getirmişlerdir. Bu sözler, özellikle bu ülkelerde adeta bir "ata sözü" gibi benimsenmiş ve Batı'nın "toplum mühendisliği" oyunlarının bir parçası haline gelmiştir.
 
Peki, gelişmiş dünya ülkeleri bugünkü ekonomik özgürlüklerine nasıl kavuştu? Avrupa'nın yolları, ekonomisi, kanalları ve elde ettiği imkanlar, nasıl ve nereden sağlandı? Avrupa devletleri, 100 yıl çalışsa bile elde edemeyeceği bu zenginlikleri nereden buldu? İngiltere'nin günümüzde halen vali atadığı ülkelerin sayısı, meşru ve gayrimeşru olarak nedir? Gerçek demokrasi nedir ve Avrupa'nın "demokrasinin beşiği" olduğu iddiası ilk olarak kimler tarafından ortaya atıldı? Hem kendi celladına aşık olanlar, hem de cellatlarının adaletli olduğunu iddia edenler, bu yalanları dünyaya nasıl sattı?
 
Bu türden bir hırsızlık, hem bir ülkenin değerlerini çalarak hem de çaldığı ülke ve vatandaşları tarafından kahraman ve kurtarıcı olarak ilan edilmesi paradoksu üzerine kuruludur. "Roma Bir Günde Kurulmadı" ifadesi aşağıdaki gibi çeşitli kullanımlara sahiptir:
 
İnsanların başaramadıkları işlere bahane bulmaları için kullanılır,
Zor işleri savsaklamaları için bir kılıf sağlar,
İnsanların başladıkları işe canları sıkıldığında ara vermeleri veya sonlandırmaları için bir mazeret sunar,
Başarısız olduklarında işlerini boşvermeleri için bir gerekçe oluşturur,
Sömürge düzenindeki ülke vatandaşlarının başarılı olmamaları için bir engel olarak işlev görür,
Bu ülkelerdeki işçilerin işten kaçmak için bir "kurtuluş sloganı" olarak kullanılır,
Aynı ülkelerdeki iş adamlarının işçilerine daha fazla baskı yapmalarını engelleyen bir slogan olarak işlev görür.
Neden Roma'nın birkaç günde yıkıldığı veya yakıldığı anılmaz veya dikkate alınmaz? Gerçekten dikkate alınması gereken slogan "başarmak" olabilir mi?
 
Bu ifade ile ilgili ülkelere verilmek istenen "ana mesaj"; çalışmayın, gelişmeyin, başarmayın, üretmeyin, yeni işler yapmayın, istihdam sağlamayın anlamına gelir. "Roma Bir Günde Keşfedilmedi" ifadesinin gerçek anlamını sizlere açıklamak istedim.
 
Gerçekler bazen göründüğünden farklıdır. Ben, sömürge ülkelerindeki başarılı girişimciler tarafından gelişmelerinden yanayım. Kendi öz kaynakları başka ülkeler tarafından "çalınan devletlerin" gelişimini ve ekonomik, siyasi güçlerini kazanarak kendilerine gelmelerini istiyorum.
 
Ülkelerinizin çalınan değerleri, evinizden çalınan eşyalarınız ve varlıklarınız kadar önemlidir. Bunu göremeyenler "cahildir". Ülkelerinizden çalınan değerler, sizin ve çocuklarınızın ve torunlarınızın geleceğidir. Sizden sonra sizin torunlarınıza aittir o değerler, bunlara sahip çıkmanız gerekir.
 
Bu anlayışı ve bu mantığı göremeyen insanlar neden cahildir?
 
Çünkü bu insanlar, evlatlarının ve torunlarının geleceğini göremezler,
Çünkü bu insanlar, ülke topraklarının kendi malları olduğunu bilmezler,
Çünkü bu insanlar, ülkelerinin sahip olduğu değerlerin kendilerine ait olduğunu bilmezler,
Çünkü bu insanlar, milliyetçilik ve devletçilik anlayışını bilmezler,
Çünkü bu insanlar, asimile edilmişlerdir ve adeta hipnoz durumundadırlar,
Çünkü bu insanlar, kontrol edildiklerinin farkında değildirler,
Çünkü bu insanların beyinlerine neyi, ne kadar düşünmeleri gerektiği, adeta bir bilgisayar programı ile kaydedilmiştir.
 
Batının adalet ve demokrasisine inanmayınız. Batının doğruları sadece kendilerine ait olan doğrulardır, batının demokrasisi sadece kendilerine ait olan demokrasidir, batının adaleti ise sadece kendi menfaatlerini ve sömürge devletlerinden çaldığı zenginlikleri koruyan bir adalettir. Ancak dünya tarihinde, batılılar tarafından dünyaya köle olarak satılan birçok Doğulu ülke vatandaşları, batıyı hâlâ bir kurtarıcı olarak görmektedirler. Oysa batı, sömürge devletlerinden çaldığı petrol ve doğal kaynaklar ile ayakta durmaktadır.
 
Bu cehaletin adı ise günümüzde "celladına aşık olmak" hastalığıdır ve yaygınlaşmaya başlamıştır. Bu, batılı ülkelerin Doğuya ait olan 3'üncü ve 4'üncü dünya ülkeleri ve vatandaşları üzerinde uygulanan toplum mühendisliğinin bir sonucudur.
 
Akıl ve beyin insanlara mahsustur... Ancak hayvanlar düşünemez ve geleceklerini inşa edemezler. Ama günümüzde asimile edilmiş bazı insanlardan daha akıllı hayvanlar vardır.
 
Bazı insanlar, insan oldukları için düşünebildiklerini sanırlar. Ama gerçekte onlara neyi, ne kadar düşünebilecekleri bilinçaltlarına ilkokuldan itibaren yerleştirilmiştir.
 
Neden batılı devletler parayı yönetme ile görevlendirilirken ikinci, üçüncü ve dördüncü dünya ülkeleri üretim ile görevlendirilmişlerdir?
 
Batı, kendi okullarında 60-70 bin kelime ile eğitim verirken, sömürge devletlerinde verilen eğitimde kullanılan kelime sayısı 5,000 ile 7,000 kelime arasında değişir. İşte bunun adı aynı zamanda toplum mühendisliğinin sadece bir çeşididir.
 
Ama onlardan bazıları, maalesef akıllı olduklarını ve düşünebildiklerini sanırlar...
 
Şef Ahmet ÖZDEMİR
Uluslararası Restoran Ve Mutfak Danışmanı
Osmanlı Ve Türk Mutfağı Dünya Gönül Elçisi