Gizemli Ve Doğal Yaşam Özellikleri “Malezya”

7/27/2016 12:00:00 AM

 

Malezya'nın Bilinmeyen Yüzü: Modernite ile Vahşi Doğa Arasında Bir Ülke

 

Malezya, dünya kamuoyunda gökdelenleri, lüks alışveriş merkezleri ve turistik plajlarıyla tanınır. Ancak bu modern görüntünün ardında, ülkenin hâlâ çözüm bulamadığı sosyal çelişkiler yatıyor.

 

Ormanların Kayıp İnsanları: Medeniyetten Uzak Bir Yaşam

Malezya hükümeti, ülkenin vahşi doğasında yaşayan ve hiçbir resmî kaydı bulunmayan insanları "modern hayata" kazandırmak için projeler yürütüyor. Ancak bu çabalar her zaman başarılı olmuyor.

 

Eğer ülkenin iç kesimlerine doğru yol alırsanız, muz yapraklarıyla örtünmüş, elinde mızraklarla yolu kesen insanlarla karşılaşabilirsiniz. Yanınızdaki yerel rehber, muhtemelen "Durma, devam et!" diyecek çünkü bu insanların ne yapacağı belli olmaz.

 

Bu gruplar, tamamen orman yaşamına adapte olmuş, hiçbir eğitim almamış ve devlet kayıtlarında yer almayan bireyler. Öyle ki, kereste kesmeye gelen işçilerden haraç aldıkları, hatta yolda karşılaştıkları insanları öldürdükleri bile oluyor. Devlet, bu grupları kayıt altına almakta bile zorlanıyor.

 

Medeniyete Adapte Ol(a)mayanlar: Başarısız Bir Sosyal Proje

Bir zamanlar, 24 kişilik bir kabile üyesi, devlet destekli bir projeyle Londra, New York ve Paris gibi şehirlerde limuzinlerle gezdirilmiş, lüks restoranlarda yemek yedirilmişti. Amaç, onları modern hayata alıştırmaktı.

 

Ancak proje sonunda, bu insanlar gömleklerini yırtıp atarak, geleneksel yaşam tarzlarına döndüler. Erkeklik organlarını bağladıkları tellerle, muz yapraklarından yapılma kıyafetlerini giyip ormana geri döndüler. Hiçbiri "medeniyeti" benimsememişti.

 

Şehirlerdeki İlkel Yaşam: Modernite ve Gelenek Çatışması

Bu çelişkileri görmek için ülkenin derinliklerine gitmeye bile gerek yok. Büyük şehirlerin varoşlarında, elleriyle yemek yiyen, yemekten sonra kollarına silerek temizlenen insanlar görebilirsiniz. Bazı lokantalarda, beline sadece bir bez bağlayarak çıplak denecek kadar az giyinen aşçılar hâlâ çalışıyor.

 

Kaşık kullanmayı bile bilmiyorlar çünkü "dişlerini kırıyor". Çatal ise tamamen yabancı bir nesne onlar için. Bu tablo, Malezya’nın gelişmiş şehirlerinin hemen yanı başında bile varlığını sürdürüyor.

 

Sonuç: İki Uç Arasında Bir Ülke

Malezya, milyon dolarlık evlerde yaşayan elitlerle, hayatında pirinçten başka bir şey yememiş insanların aynı coğrafyayı paylaştığı bir ülke. Dünyanın her yerinde olduğu gibi, burada da refah ile yoksulluk, modernite ile gelenek yan yana var olmaya devam ediyor.

 

Belki de asıl soru şu: Bir toplumu "medenileştirmek" gerçekten doğru mu? Yoksa bazı yaşam tarzları, kendi doğallığı içinde korunmalı mı?